SARAYCIK KÖYÜ PORTALI
   
 
  Ilgaz'ın Coğrafik Durumu

İlçenin Coğrafi Yapısı:
İlçe sınırları içindeki dağlar, adeta bir çerçeve oluşturacak şekilde kuzey ve güneyde, kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanırken, doğu ve batı sınırında birbirlerine yaklaşırlar. Bu dağlardan Ilgaz Dağları, Devrez çayı vadisinin kuzeyinde yükselir. Kuzey Anadolu Dağları'nın Karadeniz kıyısından itibaren içeriye doğru ikinci dağ sırasıdır. Bu dağlar, Gerede civarında termal kaynakların çıktığı faylı Akyazı-Devrez oluğunun kuzeyinde bir duvar gibi yükselirler. Doğuya doğru devam ederek bir tek Soğanlı çayı vadisi tarafından enlemesine açılan boğazdan sonra yükselerek Ankara-Kastamonu karayolunun her iki tarafında en yüksek noktasına ulaşır. Bu epeyce uzun dağ sırasının ilçe sınırları içinde kalan kesiminin ortalama yüksekliği 2000 m.dir. Ilgazların doğudaki bölümü Kargı ilçesine kadar yükseklik kaybederek devam eder.
Ilgaz Dağları oluşum itibarıyla Anadolu'nun ilk karalaşan bölümünde yer aldığı için önemlidir. Mezozoik dönemde genişleyen kara yüzeyi, daha sonraki dönemde yerkürenin bütününde görülen volkanik olaylar zincirinin bir halkası olarak, Alp kıvrım sistemiyle birlikte bugünkü şeklini almıştır.
Ilgaz Dağı zirvesinde, Büyük Hacet Tepesi 2587 m. ve Çatal Ilgaz Tepesi 2546 m. ile en yüksek noktalardır. Dağın yamaçları asimetrik olup, kuzeye bakan yamaç daha dik, güneye bakan ve ilçe sınırları içinde kalan yamaçsa daha eğimlidir.
Hacıhasan Dağı, ilçenin doğu kısmında, Gökçay vadisinden hemen sonra başlar ve Tosya ilçesiyle olan sınır, bu dağın doruklarından geçer. Kuzeyden Yuva çayı ve Deringöz deresi kollarından Kısır deresi, güneyden Devrez çayı, doğudan Deringöz deresi ve batıdan Gökçay tarafından kuşatılan Hacıhasan dağının en yüksek kesimleri 2000m.ye yaklaşır. Dağın güneyde Devrez çayına bakan yamaçları hafif eğimli ve dalgalıdır. Hacıhasan Dağı, Ilgaz Dağları'yla aynı jeolojik dönemde oluşmuştur.
İlçenin güneyindeki sınırlarını belirleyen yükseltiler, Köroğlu Dağları'nın uzantılarıdır. Ilgaz Dağları'na oranla fazla yüksek olmayan bu dağlar (ortalama 1500m.) Devrez vadisinden eğimli bir yamaçla ayrılır. Üst kısmı düzleşmiş tepelik alanlardan ibarettir. Doğuda Kızılırmak'a, batıda Erenler Dağına kadar devam eder. Kuzeyde Devrez vadisi, güneyde ise Orta Anadolu platolarıyla sınırlanır.
Bu dağların oluşum yaşı, Ilgaz Dağları'nınki ile aynıdır. İlçe sınırları içinde kalan kısımları doğudan batıya doğru yükselti kaybeder. Bu bölümde Yuvasaray köyündeki Engine Dağları (1800 m.) ve Belören köyündeki Erenler Dağı (1566 m.) belirgin yükseltilerdir.
İlçe sınırları içinde plato olarak adlandırılabilecek alanların sayısı çok azdır. Ilgaz Dağları'na doğru yaslanmış oluşumlar, hafif dalgalı düzlük görünümleri ve akarsularla parçalanmış olmaları dolayısıyla plato olarak belirtilebilir, ancak tam bir plato karakteristiği gösterdiği söylenemez. Bunun yanı sıra, Köroğlu Dağları'nın batıdaki yükseltisi az kesimleri ve Hacıhasan Dağı'nın üst kısmındaki düzleşmiş alanlar plato olarak nitelenebilir.
İlçe arazisinde eğimli alanların çok yer tutması, vadi oluşumunu etkilemiştir. En önemli vadi, ilçenin en büyük, Çankırı ilinin de en önemli akarsularından biri olan Devrez çayının vadisidir.
Batıda Orta İlçesi topraklarından kaynaklanan Devrez çayı, doğuya doğru uzanan çöküntü oluğunun içine yerleşmiştir. Oluğun oluşumu, kırılma ve çökme olayları sonucu Ilgaz Dağları ile aynı dönemde olmuştur. Oluk, bir yamacı daha dik, asimetrik bir yapıdadır, ilçenin doğu sınırlarına doğru iyice daralarak bir boğaz haline gelir. Bu yapıdan ayrılmayan faylar boyunca, kuzeydeki bölüm, güneye oranla daha fazla doğuya doğru kayıp çökmüş, dolayısıyla bu alan, yurdumuzun en faal ve tahripkar deprem kuşağı haline gelmiştir.
Devrez Vadisi aynı zamanda Kuzey Batı Anadolu fay hattının tabanını oluşturmaktadır.1943 yılında, bölgede İlçe merkezinde orta şiddette hasara yol açan bir deprem meydana gelmiştir. Birinci derecede deprem kuşağı üzerinde yer alan ilçemizde, yer küre hareketleri ile ilgili araştırmalar, Afet İşleri Genel Müdürlüğü, Deprem Araştırma Enstitüsü, M.T.A. ve Japon bilim adamları tarafından yürütülmektedir.
Devrez vadi tabanı alüvyonlarla kaplıdır. Bu alüvyon örtüsü, yan derelerin karıştığı kısımlarda genişler. Devrez vadisine kuzeyden ve güneyden karışan dereler, sel karakterli olup yaz mevsiminde genellikle kururlar. Bu vadiler içinde en önemlisi, Gökçay vadisidir. Bunu Yuvaderesi vadisi izler. Kuzeyden karışan diğer derlerin oluşturdukları vadiler, Pazarçayı vadisi, Gircen çayı vadisi, Bucura (Yaylaören) çayı vadisidir. Birbiri ardınca sıralanan bu vadiler, ya sırtlarla yada üstü hafif dalgalı yüzey parçalarıyla birbirinden ayrılırlar.

Devrez çayına güneyden karışan akarsuların açtıkları vadiler, bu yamaçtaki eğim nedeniyle genellikle "V" profillidir. Çay yatağı bu yamaca yakın olduğu için, yamaçtan sonra eğim birden azalır ve bu nedenle sel karakterli

derelerin taşıdığı malzeme yığılarak birikinti konilerini oluşturur. Bitki örtüsünün de zayıf olmasının etkisiyle erozyon fazlaca olur ve çok malzeme taşınır. Aynı zamanda yamaç döküntülerine de rastlanır. Eğime bağlı olarak yerleşen kısa boylu dereler içinde fay çizgileri boyunca yer alanları da vardır. Bunlardan en önemlisi Ilısılık-Sarmaşık köyleri fay hattına yerleşmiş olan Sarmaşık deresidir. Güney yamaçtaki vadilere örnek olarak Belören köyündeki Enekli vadisini verebiliriz.

İlçenin en büyük akarsuyu Devrez çayıdır. Devrez çayı, Çankırı ilinin 4. En büyük akarsuyudur. Devrez çayı, Orta ilçesinden doğar, Kurşunlu ilçesi sınırları içinde doğuya doğru dönerek İlçenin Çörekçiler köyü sınırından itibaren batı-doğu doğrultusunda akmaya başlar. çayın orta çığırı ilçe sınırlarına denk gelir. Bu kesim daha batıda bulunan kaynak kesimine oranla, yatak eğiminin azaldığı ve vadinin genişlediği kısımdır. Yatak eğimine bağlı olarak, su akış hızı da doğuya doğru gittikçe azalır.Devrez çayı, sel rejimli bir akarsudur. İlkbaharda kar erimeleri sonucu sellenme görülür. Kaynağını dağlardan aldığı için çayın sularını büyük ölçüde kar yağışları besler. İlkbaharın başında başlayan kar erimeleri nedeniyle oldukça fazla miktarda su taşır ve bu nedenle yatağına sığmayarak taşar. Bu mevsimde akımı 600 m3/sn.yi bulur. Oysa Haziran ayından itibaren bu akım 2,5 m3/sn.nin altına düşer. Özellikle Ilgaz ilçe merkezi güneyine kadar olan yukarı çığırı kuruyacak kadar azalır. Ancak doğuya doğru, Ilgaz Dağları'ndan beslenen dere ve çaylar sayesinde akımı biraz daha artar. Devrez çayına karışan yan dereler de sel rejimlidir. Bu nedenle sellenmeyle birlikte fazla miktardaki teresübat Devrez çayına ulaşır ve oluğun tabanında bir alüvyon örtüsü oluşturur. Aynı şekilde, yan derelerden tabanlı vadi oluşturanların tabanlarında da alüvyon örtüsü görülür.Devrez çayına birleşen yan dereler, eğime bağlı olarak akan, çoğu dönemli ve düzensiz rejime sahip, kısa boylu derelerdir. Bunların bir kısmı birleşerek diğerlerine oranla daha büyük dereler veya çaylar oluştururlar. Bunlardan önemlileri, Bucura deresi, Gircen çayı, Pazar çayı ve Gökçay'dır.İlçe, yurdumuzun iki iklim bölgesi arasında geçiş karakteri gösterir. Kuzeydeki Karadeniz iklimiyle, güneydeki kara iklimi arasında, iklim olayları açısından geçişin gözlemlendiği bir alandır. İlçe sınırları içinde görülen iklimi biçimlendiren en önemli etki, yer şekilleridir. Kısa mesafelerde farklı yükseltilerin varlığı, oluk şeklinde bir çöküntü alanı (Devrez vadisi) ve bunun etrafını oluşturan dağlık alanlar, ilçe ikliminin özelliklerini etkiler. Öncelikle Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütleleri, kıyıya paralel dağ sıralarının ilkini, yükseklikleri fazla olmadığından aşsa bile, Ilgazların ortalama 2000 m.lik yükseltisi karşısında iç kısımlara sokulamazlar. Nemli hava kütleleri, ancak batıdan oluk boyunca (Devrez vadisi) kanalize olabilirlerse etkili olur. Devrez vadisine soğuk havanın kanalize olması dolayısıyla don olaylarının fazla görülmesi kaçınılmazdır. İlçenin iklimi, sıcaklık özellikleri bakımından kara iklimine, yağış özellikleri yani yağışın yıl içindeki dağılışı bakımından Karadeniz iklimine benzerdir.İlçede ortalama sıcaklık, 20 yıllık rasat ortalamasına göre 10,1 C olarak tespit edilmiştir. Ortalama en yüksek sıcaklık 16,9 C 'dir. Yıl içinde en yüksek sıcaklık ortalama 28,1 C ile Temmuz ayında görülür. Ortalama en düşük sıcaklık 4 C 'dir. Sıcaklığın 0 C 'nin altına düştüğü gün sayısı 160'dır. Bu nitelikteki günler Ocak ayı içinde  yoğunlaşmaktadır. İlçede görülen en yüksek sıcaklık 36 C, en düşük sıcaklıksa -27 C olarak kaydedilmiştir.Hava sıcaklığının gün içinde gösterdiği durum da önemlidir. Gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkları Karadeniz iklimine göre fazladır. İklim bu özelliğiyle kara iklimini andırır.İlçede rüzgarın esiş istikameti ve esme sayısı daha çok güneybatı, güneydoğu ve kuzeybatı yönlerinden gerçekleşir. Rüzgarın en hızlı estiği yönün batı olması, Devrez vadisinin batı-doğu istikametinde uzanmasıyla yakından ilgilidir. 3. ay ile 8. ay arasındaki dönem, rüzgarların en hızlı estiği dönemdir.Yağışlar itibariyle, ilçe ne kara iklimi kadar kurak, ne de Karadeniz iklimi kadar nemlidir. İlçede yapılan yirmi yıllık rasatlar sonucu, nispi nem oranının %68 olduğu tespit edilmiştir. İlkbahar aylarından başlayarak nispi nem oranı düşmeye başlar ve Temmuz ayı sonunda en alt seviyeye ulaşır. Daha sonra sonbahardan itibaren artan nispi nem oranı, kış aylarında, özellikle Ocak ayında en yüksek seviyeye çıkar. İlçenin nemlilik oranı, insan yaşamı için sakınca oluşturacak değerlere ulaşmaz, ancak soğuğun hissedilmesinde etkilidir.Yıllık ortalama 193 günün bulutlu olduğu tespit edilmiştir. Bunun başlıca nedeni, Devrez vadisidir. Zira ısınan havanın yükselmesi ve daha yukarıdaki soğuk hava kütleleriyle karşılaşması sonucu yoğunlaşması, bulut oluşumuna neden olur. Gün içinde değişen hava koşulları öğleden önce açık, güneşli bir hava, öğleden sonra bulutlu, hatta yağışlı bir hava şeklinde kendini gösterir. İlçede kış aylarında, sabahları hava sislidir. Yıllık ortalama yağmur yağışı 474 mm. olarak tesbit edilmiştir. Karadeniz bölgesindeyse, kıyılarda yıllık yağış ortalaması 1000 mm., iç kesimlerdeyse ortalama 500 mm. civarındadır. İlçenin yağış ortalaması, Karadeniz bölgesinin iç kısımlarına benzemektedir. Yurdumuzun yıllık yağış ortalaması da 500 mm. civarındadır.Yağmur yağışlarının yıl içinde dağılışı düzenlidir. En fazla yağmur yağışı Mayıs ayında, en az yağmur yağışıysa Ağustos ayında görülür. Kış aylarındaysa, yağmur yağışları, kar yağışlarına yaklaşır. İlkbaharda yağmurlar, genellikle gök gürültülü, şimşekli ve sağanak şeklindedir. Nisan ve Mayıs aylarında, ısınan havanın hızlı yükselişine bağlı olarak dolu yağışları görülür. İlçede kar yağışları da önemlidir. Özellikle su kaynaklarının beslenmesi ve Ilgaz Dağında yürütülen kış sporları çalışmaları açısından kar yağışları çok büyük bir önem taşımaktadır. 40 yıllık rasat ortalamalarından elde edilen verilere göre, ilçede yılda ortalama 7,5 gün kar yağışlıdır. İlçede kar yağışlarının gösterdiği bu değer, kış mevsiminde alçak basıncın etkisi altında kalması, daha çok açık ve bulutsuz günlerin yaşanmasıyla bağlantılıdır. Karla örtülü günlerin 34,5 günle bir ayı aştığı, en yüksek kar kalınlığının ortalama 45 cm.'ye ulaştığı tespit edilmiştir.Yağışlar hakkında sunulan bilgiler, ortalama 900 m. yükseklikte olan ilçe merkezinde yapılan rasatların sonuçlarından elde edilmişlerdir. Oysa ilçenin güney kesiminde 1500 m., kuzeyde ise 2000 m.'lik ortalama yüksekliğe sahip dağlık alanlar mevcuttur. Bu durumda özellikle Ilgaz Dağı zirvelerinde yıllık ortalama yağmur yağışının 1000 mm.'yi, kar kalınlığınınsa 3 m.'yi aştığı rahatlıkla söylenebilir.Sunulan bilgilerin ışığında, ilçede geçiş iklimini hüküm sürdüğünü ve yağışların dağılışı, miktarı ve tarzı bakımından Karadeniz iklimine, sıcaklıkların gidişi, sıcaklık farkları ve sıcaklık değerleri açısından kara iklimine benzediğini söyleyebiliriz.İlçenin ormanları, eşsiz güzellikteki manzaralarının yanı sıra ekonomik değeriyle de önemlidir. İğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar Ilgaz Dağı'nın güney yamaçları, Hacıhasan ve Engine dağlarıyla yer yer güneydeki dağlık kesim üzerinde görülür.ilçe

topraklarının yaklaşık %40'ını teşkil eden orman alanları Ilgaz Dağının güney yamaçlarından itibaren 1100 m.'den başlar ve 2500 m.'ye kadar uzanır. Orman formasyonu içinde sarıçam, karaçam, göknar, çok az da olsa yabani kavak, yer yer meşeler, ardıç, kocayemiş, alıç gibi ağaçlara da rastlanır. Ormanın alt sınırından itibaren başlayan karaçamlar, göknarla karışık olarak yükseklere çıkıldıkça yerini sarıçama bırakır. Karaçamın daha çok güneydeki daha alçak alanlarda, Yuvasaray köyünün merkezlik ettiği Hızardere bölgesinde yoğunlaştığını görmekteyiz.
Orman altı bitkiler içinde bodur çalılar, fındık, kuşburnu, böğürtlen, orman gülü, kızılcık, funda ve yabani erik gibi yine otsu ve çalımsı bitkiler yer alır. Eşsiz güzellikteki çiçekler de orman altı formasyonu içindedirler. Menekşeler, sümbüller ve çiğdemlerin yanı sıra Milli Park sınırları içindeki orkideler ülke çapında öneme sahiptir. Ülkemizde yetişen 24 çeşit orkidenin büyük çoğunluğuna Ilgaz Dağında rastlanır.
İlçede step özelliği gösteren alanlar, aslında orman tahribi ile oluşmuş açıklıklarda yetişen otsu bitkilerden oluşmuştur. Bu alanlar ilçenin güneybatı kesimlerine doğru yoğunlaşır. Mera alanları olarak yaygın kullanıma sahip bu alanlar tek yıllık otsu bitkilerden oluşurlar.Ilgaz Dağı yamaçlarında 1500 m.'den sonra yaylalar başlar. buradaki bitkiler yağışın fazla olması nedeniyle daha gür bir şekilde gelişmiş çayırlardır. Bu çayırlar, ilkbaharda karların erimesiyle yeşermeye başlar, yaz başlarında en gelişkin seviyelerine ulaşırlar. Bu sayede taban kesimlerdeki otlar kuruduktan sonra hayvancılık için yaylalara çıkılır.Taban kesimlerdeki stepler ise hafif dalgalı tepelik alanlarda ve güneydeki Köroğlu Dağları üzerinde görülür. Bu tepelik alanların araları akarsularla parçalanarak vadiler açılmıştır. Akarsu vadileri boyunca, kavak ve söğüt ağaçları, ayrıca elma, erik, şeftali, vişne, kiraz, ceviz gibi meyve ağaçları taban suyuna yakın yada sulanabilir alanlarda görülebilir.Köroğlu Dağları üzeri aşınmış görünümüyle alıç, ahlat, yemiş ağaçları ve meşeliklerin yer aldığı hafif dalgalı bir alan özelliğindedir. Tek tük görülen çam ağaçlarının yanı sıra, İnköy yakınlarında başarılı bir ağaçlandırma çalışması yapılmış ve geniş bir alanda çam ormanı oluşturulmuştur.Ormanlık alanların büyük bir yer tutması, yaban hayatına da çeşitlilik getirmiştir. Aşağı yukarı bütün yabani hayvanları Ilgaz ormanlarında görmek mümkündür. Ancak kaçak ve bilinçsiz avlanma, kimyasal gübreler ve zirai ilaç kullanımı sonucunda yabani hayvan çeşit ve sayılarında azalma görülmektedir. Bunlar göz önüne alınarak, bir kısmı Ilgaz ilçesi sınırları içinde, bir kısmı Kastamonu ili sınırları içinde kalan Ilgaz Dağı Milli Parkı, 02.06.1976 tarihinde oluşturularak yaban hayatı bir ölçüde koruma altına alınmıştır.

 
SAAT
 
Son Dakika Haberleri
 
TÜRKİYE CANIM FEDA
Onlien Devlet İşleri
 
TC Kimlik No
Vergi Kimlik No
SSK Hizmet Dökümü
İnternet Vergi Dairesi
Motorlu Taşıtlar Vergisi
Telefon Rehberi
Online Hizmetler
Sağlık Bakanlığı
Emeklilik Hizmetleri
 
Bugün 10 ziyaretçi (12 klik) kere TIKLAMIŞ!!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol