GELENEKLERİMİZ - GÖRENEKLERİMİZ
DÜĞÜNLER
İlçemizde düğünler, genellikle köylerde Çarşamba günü akşamı,ilçe merkezinde cumartesi günü akşamı”Kına gecesi” eğlencesi ile başlar.Kına gecesinden sonra ertesi günü sabahı, damat donatma(giydirme) töreni yapılıp gelin almaya kız evine gidilir.Gelin alınıp damat evine getirilir. Akşam damat konulur,üçüncü gün “Duvak” denilen bölümle düğün sona erer. Düğünlerde, genellikle davul zurna eşliğinde eğlenceler yapılır.İkram olarak da prinç çorbası, prinç pilavı, göveç ve helva verilir.
OYUNLAR
Düğünlerde davul zurna eşliğinde ateş etrafında “Sinsin” denilen oyun oynanır.Sinsin den sonra eğlenceye halay çekme ile devam edilir.Yöremizde oynanan halay oyunları şunlardır:
-
Sallama
-
Tek ayak
-
Çift ayak
-
Üçayak
-
Ekincik
Ayrıca düğünlerde (Köylerde)”Kadı oyunu” “deve oyunu” vb. isimlerde piyesvari oyunlarda oynanır.
YAREN
Büyük ve küçükbaş ağalar dâhil, yaren meclisi yirmi veya yirmi beş kişiden oluşur. Bunlar üç boy üzerine teşkil eder.Bir kısmı on sekiz yirmi yaşlarındaki gençlerden,bir kısmı otuz otuz beş yaşlarındaki orta yaşlılardan ,bir kısmı da daha yaşlılardan ibaret olur. Genelde köylerde yaren meclisi kış toplanır, davul zurna tutulur, hayvanlar kesilir,yemekler pişirilir,bir iki hafta eğlenceler düzenlenir. Buna halk arasında “Sıra yeme”de denir.Yaren meclisinin kendine has kuralları vardır.
YEMEKLERİ
İlçemizin genel olarak en meşhur yemeği ramazan aylarında fırınlarda pişirilen Keşkek yemeğidir. Bundan başka yöremize özgü yapılan yemekler şunlardır. Pıtı, Perişka, Tirit, Erişte, Oğmaç çorbası, Buğdaydan yapılan ugut, Ahlat dövmesi ile buğday kavurgasından öğütülerek yapılan kavut (ayranı ve pe-lezası),İri tarhana, Yarma çorbası (ayranlı) dır. Ayrıca bayramlarda, düğünlerde, yağmur duasında bulgur pilavı (Etli) yapılır.
GİYSİLER
İlçemiz ve köylerinde eskiden kadınlar “üç etek” denilen üç parçalı etek, üst kısma salta denilen içi astarlı gömlek, belde kalın kuşak, üstünde kırmızı çubuklu “öynük” adı verilen örtü, alt kısma lastikli geniş don giyerlerdi. Başa “taç” üstüne çember adı verilen örtü (Baş örtü), bazı yerlerde çember üzerine bağlanan “Çeki” denilen siyah bez bağlanırdı. Ayrıca boydan elbise olan “Bindallı” adı verilen elbise de giyilirdi. Erkekler “Zıpka” denilen siyah bezden yapılmış pantolon, daha sonraları ise “Süvari pantolonu” denilen kalça kısmı geniş, alt paça kısımları dar ve düğmeli olan pantolon, üstüne ceket ve şapka giyerlerdi. Bunlar bugün sadece törenlerde ,bayramlarda ve düğünlerde “ Halk oyunları kıyafeti” olarak giyilmektedir.
YÖREDE KULLANILAN MAHALLİ KELİME VE DEYİMLER
|
Azık: |
Tarlada,yolculukta yemek için hazırlanan daha çok kuru yiyecekler
|
Ağanın : |
Ağabeysinin |
Age: |
Ağabey |
Anadut: |
Üç parmaklı biçilmiş buğdayı taşıma aleti
|
Ark: |
Su yolu |
Aş: |
Gögsüm, döşüm
|
Bıldır: |
Bir önceki yıl
|
Boğsu: |
Ahşap yapılarda kiriş görevi gören kalın ağaç |
Börtmek: |
Terlemek |
Canavar: |
Kurt |
Cılız: |
Zayıf |
Cenevim: |
Göksüm |
Cıvık: |
Ciddiyetsiz, laubali |
Cirpiden: |
Birden, aniden |
Çakıldak: |
Koyunların kuyruk altında biriken dışkılıkları,fiy başı |
Çap: |
Koş |
Çec: |
Harmanda sürülüp savrulmuş buğday yığını |
Celeb hakkı: |
Allah hakkı |
Çemek : |
Övendirenin bir ucunda bulunan yassı demir |
Çemkürmek : |
Saygısız bir şekilde karşılık vermek |
Çimmek: |
Yıkanmak |
Çiten: |
Yeni doğmuş inek,manda gibi evcil hayvan yavrularının konulduğu yer |
Çomar: |
Köpek |
Çökelez : |
Sincap |
Destimen: |
Tarla, bahçelerin sulanmasında su dağıtımını sıraya koyan kişi,veya kişiler
|
Direce: |
Daha çok meyve ağaçlarının meyvelerini rahat taşıyabilmeleri için yapılan Destek
|
Don: |
Uzun paçalı külot |
Duluk: |
Yanak |
Duvvahh: |
Kağnı arabasında giden, çift sürerken öküzlerin durdurulması için kullanılan Kelime
|
Ecik: |
Az |
Eğsi: |
Kısmen yanıp (tam yanmadan) söndürülmüş odun |
Esvap: |
Elbise |
Ferik: |
Yumurtlayacak duruma gelmiş, henüz yumurtlamamış tavuk |
Fol : |
Tavukların rahat yumurtlaması için folluğa konulan yumurta |
Folluk: |
Tavukların yumurtlaması için içine saman konularak hazırlanan bölüm |
Ganlı: |
Öküzlerle hareket ettirilen iki tekerlekli araba,(kağnı) |
Gaş: |
Yüksek tepe |
Genge: |
İki kişi tarafından yük taşımak için kullanılan alet |
Gıdım: |
Az |
Gölbez: |
Köpek yavrusu |
Güdü : |
Topraktan yapılmış küçük yemek kabı |
Gütmek: |
Hayvan otlatmak
|
Güye: |
Damat |
Hapaz: |
Avuç |
Hareket: |
Deprem
|
Kelem: |
Lahana |
İbi: |
Hindi |
Keküre: |
Gübre |
Kömüş: |
Manda |
Menendine: |
Eşine |
Mudul: |
Öğendirenin ucuna takılan ince ucu sivri demir |
Mühre: |
Tahta kalıplar kullanılarak topraktan yapılmış bahçe duvarı
|
Öğendere: |
Öküz, manda gibi koşum hayvanlarını yönlendirmek için kullanılan sağlam ağaçtan yapılmış uzun ince çubuk
|
Örüsger: |
Rüzgar |
Pakla: |
Fasulye |
Sümsük: |
Bir çeşit yumruk (yumruğu iterek vurma şekli) |
Temek: |
Duvar ve mührelerin altına yağmur sularının rahatça akabilmesini sağlamak İçin verilen boşluk
|
Ün: |
Ses |
Ünleme: |
Seslenme |
Yağnım: |
Sırtım |
YalvaçHakkı: |
Peygamber hakkı |
Zıbar : |
Öl |
Zil dal: |
Ağaçları ilkbaharda sürgün verdiği en ince en uzun dalı |
|
ILGAZ AĞZI İLE YÖREDE KULLANILAN DEYİMLER
|
Çapa çapa nereye gidiyon: |
Koşa koşa nereye gidiyorsun |
Ne gırıldıyon lan: |
Senkimsin ki,tenezzül etmiyon |
Gel hele iki horta idelim: |
Gel sohbet edelim |
Alaca garga gibi ötüyon: |
Gereksiz konuşuyorsun |
Lahi dengile devrüle gal: |
Öl |
Ne viran (veran) kalası ne: |
Viran ev gibi tarumar ol |
Gözü bakasının malı: |
Göz nurun artsın
|
Garın aç,guyruk mekere: |
Karnı aç ama kibirinden vaz geçmiyor |
Dey, doah,beşt beşt: |
Çoban narası |
Aney manguf aney: |
Bıkkınlık nidası |
Allah canığı almasın: |
Allah canını almasın |
Allah canığı alsın: |
Allah canını alsın
|
Ne diyo lan bu: |
Ne söylüyor |
De get hele: |
Haydi git |
Telaşe memuru: |
Aceleci |
Duru dururken: |
Durup dururken |
Tuymuna gonuşma: |
Rastgele konuşma |
İbi gibi ne gabarıyon: |
Boş yere neden hiddetleniyorsun |
Önnüğün körü: |
Cehennebin dibine git |
Südüklüğün dursun: |
Tuvalet ihtiyacını gidereme |
Şaşurdun inşallah: |
Bu yaptığını şaşkınlığına veriyorum |
Ağzına keşkek: |
Çok güzel söyledin |
Bek datlıymış: |
Pek tatlı |
Ne dikeliyon: |
Neden ayaktasın |
El alem ne dir dimiyo: |
Başkaları ne söyler diye düşünmüyorsun |
Göndü göndüne gonuşma: |
Kendi kendine konuşma, işaret et |
Lan ağanı: |
Ağabeysinin |
|
|
|
Kaynak. Çobanoğlu ali , özel derleme arşivi |
|